Sen Gidiyordun O Vakit…
Sen gidiyordun o vakit! boğazımda bir hüzün düğümleniyordu,
Gözyaşlarım apansızca yağıyordu yanaklarıma, cam parçacıklarını avuçlarımda sıkıp ellerimi kanatıyordum ve bir çöp konteynırına bırakıyordum düşlerimi…
Sen gidiyordun o vakit! seni unutması için silahı kafama dayayıp zihnimi tehtit ediyordum. Kan kusuyordu içimdeki aşkın. Tüberküloz teşhisi konmuştu veremdim sensizbir tümör gibi sürekli beynimde büyüyordun…
Sen gidiyordun o vakit! Ben hasret harbinde yeniliyordum sensizliğe, kimsesizler mezarlığına defnediliyordu içimdeki aşkın ve bütün bayrakları yarıya iniyordu hayallerimin…
Şimdi gitmeseydin diyorum keşke,
Fakir düşlerimin kül kedisi,
Toz pembe hayallerimin kırmızı başlıklı umudu
Ve yedi hüznümün pamuk prensesi…
Sen gitmeseydin gökyüzümü kara bulutlar kaplamazı,
Bir yanardağ patlayıp içimde bütün organlarımı yakmazdı
Ruhum bir cesede bürünmezdi…
Sen gitmeseydin ben Türk şiir literatürüne HÜZÜN ŞAİRİ olarak geçmezdim.
Sen gitmeseydin bu şiirimde böyle bitmezdi...
|